Trafikte etik kurallara dikkat!

İlkokul sıralarındaki o günleriniz gözünüzün önünden geçtiğinde muhtemelen çoğunuzun aklına öncelikle hayat bilgisi dersleri gelir. Günlük yaşama dair sıradan bilgilerin bile hayatımızda ne kadar önemli bir yeri olduğunu belki o yaşlarımızda pek net anlamıyorduk. Bugün ise saygı, tolerans, empati, sabır gibi en temel kavramların yaşamımızda ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu görebiliyoruz. Bu durum araç sahibi olsa da olmasa da herkesin yaşamının ayrılmaz bir parçası olan trafik için de gerekli. Hem yayaların hem de sürücülerin öncelikle trafik kurallarına uymaları olmazsa olmaz.

Tabii trafikte bir aracın direksiyonunda olan sürücülere daha çok sorumluluk düşüyor. Özellikle trafiğin en işlek saatlerinde kurallara uyulmamasının geri döndürülemez sonuçları olabileceğini çoğumuz biliyoruz. Bu nedenle öncelikli tutulması gereken konu, trafik kurallarına uymak. Ayrıca bir sürücü olarak yayalarla empati kurmayı, öfkenizi kontrol etmeyi, trafiği paylaştığınız kişilere karşı sabırlı olmayı ihmal etmemek şart.

1. kural

Çok kısa mesafe gidecekseniz bile emniyet kemerini takın!

Bunun bir araç sürücüsü için olmazsa olmaz bir kural haline geldiğini biliyoruz. Sadece sürücülerin değil, ön koltukta ya da arka koltukta olsun, yolcuların da emniyet kemerlerini takmaları hayati açıdan oldukça önemli. Bu nedenle araca bindiğiniz anda koltuğa oturup kapıyı kapattıktan sonra ilk yapmanız gereken emniyet kemerinizi takmak olmalı. Bu alışkanlığınızı uzun ya da kısa mesafe demeden her daim sürdürmeniz gerekiyor. Özellikle kısa mesafe yolculuklarda emniyet kemeri takmak çok önemsenmeyebiliyor ancak emniyet kemeri kullanmayı en çok gerektiren kısa mesafelerdir. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre ölümlü trafik kazalarının yüzde 80'i sürücülerin evlerine 30-35 kilometre uzaklıkta ve saatte 55-60 kilometre hızın altında gerçekleşiyor.

2. kural

Yolda araç yoksa bile sinyal vermeden şerit değiştirmeyin!

Araç ışıklarının sürücüler arasında “iletişim kurmayı” sağlayan bir unsur olmaması gerektiğini biliyoruz. Buna rağmen araç sinyalleri, trafikteki diğer kullanıcıların bir sürücünün nereye gitmeyi planladığını anlamaları için olmazsa olmazdır. Örneğin şerit değiştirirken sinyal vermek; yavaşlarken, park ederken ya da park yerinden geriye çıkarken dörtlü ikaz lambası kullanmak önemli. Araç lambalarınızın kullanımını sadece yoğun trafikte değil, gecenin bir yarısı yollarda hiç araç yokken bile sürdürmenizin önemli olduğunun da altını çizelim.

3. kural

EDS yoksa bile hız sınırlarına uyun!

Türkiye’de araçların uyması gereken yasal hız sınırları Kara Yolları Genel Müdürlüğü tarafından belirlenmiş durumda. Buna göre otomobillerin yerleşim yeri içinde saatte 50 kilometreyi, otoyollarda saatte 120 kilometreyi geçmemek şart. Bu sınır şehirlerarası çift yönlü kara yollarında maksimum 90 kilometre/saatken bölünmüş yollarda 110 kilometre/saat. Trafiğin belli noktalarında bulunan Elektronik Denetleme Sistemleri (EDS) bu konuda sınırları korumak için denetleyici bir mekanizma. Ancak yollarda EDS olup olmadığını göz önünde bulundurmadan bu hız sınırlarını aşmamak oldukça mühim. Bu sınırların olası tehlikeler göz önünde bulundurularak belirlendiğini unutmamak gerekiyor.

4. kural

Trafik ışıklarının önemini aklınızdan çıkarmayın!

Trafik ışıklarının, trafik akışını düzenlemesinin yanında, hayatımızı kolaylaştırdığı bir gerçek. Sürücülerin bulundukları hattaki ışıkları takip etmeleri ve buna göre davranmaları gerekiyor. Trafiğin yoğunluk derecesini ya da yolda yaya olup olmadığını önemsemeden sürücülerin her koşulda kırmızıda durmaları, sarı yanıyorsa yavaşlamaları, yola yaya ya da araç olup olmadığını kontrol ettikten sonra yeşilde geçmeleri gerekiyor. Özellikle sarı ışık yanarken hızı artırmak ya da kırmızı ışık yandığı halde yola devam etmek büyük kazalara yol açabiliyor. Bu nedenle günün her saatinde; trafikte hiç araç, çevrenizde hiç yaya bulunmasa da trafik ışıklarına uygun hareket etmek olmazsa olmaz.

5. kural

Yaya geçidinden geçerken kimse olmazsa bile yavaşlayın!

Yerleşim yeri içinde yol alıyorsanız trafikte yayalarla karşılamanız kaçınılmaz. Bu nedenle özellikle yerleşim yerlerinde yol alırken yayalar konusunda çok dikkatli olmanız gerekiyor. Yaya geçitlerini gördüğünüz anda ekstra özen göstermeniz gerektiğini bilmelisiniz. Uzaktan gelirken yaya olmadığını düşünüp yaya geçidinden hızla geçmekten kaçınmalısınız. Bunun yerine yaya geçidine yaklaşırken yavaşlamalı, yolun karşısına geçecek kimse bulunmadığından emin olduktan sonra hızlanmalısınız.

6. kural

Doğaya ve trafiktekilere saygılı olun!

Tüm bunların yanında, en çok öne çıkan konular arasında trafiğe, trafiktekilere ve doğaya saygı duymak yer alıyor. Trafikte giderken hem diğer sürücülerle hem de yayalarla empati kurarak hareket etmeniz ve onlarla iletişiminizi saygı çerçevesinde sürdürmeniz gerektiğini unutmayın. Diğer yandan trafikte yol alırken doğanın bir parçası olduğunuzu da aklınızda bulundurmalısınız. Bu nedenle yolda karışılabileceğiniz sokak hayvanlarına ya da vahşi hayvanlara zarar vermeyecek şekilde, güvenli bir sürüş gerçekleştirmelisiniz.